PRİNÇ KAPLAMA NEDİR, PRİNÇ KAPLAMA NASIL YAPILIR,PRİNÇiN KAPLAMA METALİ OLARAK KULLANIM YERLERİ,PRİNÇİN GERİ KAZANILMASI NASIL YAPILIR?

PİRİNÇ KAPLAMA

PİRİNÇ (Bakır ve çinko alaşımı, Cu-Zn)
ALAŞIM KAPLAMANIN TEMELLERİ:
kaplanabilir metal iyonları içeren bir elektrolitten direkt elektrik akımı geçirilirse elektrik enerjisinin bir kısmı kimyasal enerjiye dönüşür ve metal, işlemin bir parçası olarak katotta kaplanır.

Kaplanabilir iki metalin iyonları elektrolitte mevcut ise ve içinden akım geçiyorsa ne olur?

Metallerin alaşım kaplamalarına dair karmaşık ve ilerlemiş teorilerin olmakla birlikte, biz alaşım kaplamayı tek metal kaplama konusunu ele aldığımız zamanki bakış açısından ele alacağız. Bu bakış açısı enerji ve iştir.

Elektrik enerjisi birkaç metalin iyonlarını içeren bir çözeltiden geçiyorsa, bu metalik forma indirgenecek en kolay metal ilk önce kaplanacak olandır.

Bu, ‘enerji her zaman en kolay yolu takip eder’ temel ilkesine bağlıdır.

Ders 2’de öğrendiğiniz üzere, metalin elektromotor serisindeki yeri ne kadar düşük (aşağıda) olursa, diğer her şey eşitken metalik bir forma indirgemek o kadar kolay olur. Düşük metaller dediğimiz ise yüksek metal serilerinden daha ASİL olanlardır. Daha ASİL metallerin çözünmesi ya da iyonik şekle dönmesi zordur ancak, iyonik şekle döndükleri zaman metalik şekle geri sokmak da kolaydır. Elektromotor serilerdeki diğer daha az ASİL metallerin çözünmesi ya da iyonik şekle dönmesi daha kolaydır ancak indirgemek ya da metalik şekle geri sokmak daha zordur. Seride belirtildiği gibi metal potansiyeli, söz konusu metalin indirgenmesinin kolaylık ya da zorluğunun bir ölçütüdür.

Elektrik enerjisi her zaman en kolay yolu takip edeceğinden, alaşım kaplama işi elektrolitte mevcut bulunan metallerin enerjiye, eşit kolaylıkta bir yol sunmalarından ibarettir. Bu başarıyla yapıldığı taktirde elektrik enerji geçişi, iki ya da daha fazla metal iyonlarının katı metal ve gerçek alaşım oluşturmak için eşzamanlı olarak indirgenmesine yol açacaktır.

Şimdi bu bölümün konusu olan bakır ve çinko alaşımı pirinci ele alalım.

Ders 2’ deki elektromotor seri tablosuna bakarsanız, bakırın potansiyelinin –0,34, çinkonun potansiyelinin +0,76 volt olduğunu gösteriyor. Buna göre, bakır çinkodan çok daha asal olup, serbest bakır ve çinko iyonları içeren bir çözeltiye elektrik enerjisi verilirse bakırın kendi kendine kaplanacağını bekleyebiliriz.

Bu basit olgunun doğruluğunu, bakır sülfat 1 normal ve çinko sülfat 1 normal olacak şekilde bir çözelti hazırlayarak görebilirsiniz. Kurşun anot ve bakır katot kullanarak 0,54 A/dm² lik akım yoğunluğunda olacak şekilde elektrik enerjisi verin. Kaplama bakır olacaktır.

Burada karşılaşılan sorun, serilerde metalleri nasıl yakınlaştırabileceğimizdir. Bir metal indirgemenin kolaylığı, metalin çözeltideki iyonlaşma miktarı ile son derece ilgilidir. Çünkü tüm metal tuzları suda çözündüğünde iyonlaşırken, bazıları diğerlerinden daha çok iyonlaşırlar. Böylece bakır sülfat suda çözündüğünde, iyonlaşma işlemi


CuSO4 D Cu++ + SO=4


şeklinde olur ve tepkimenin %100 tamamlanması gerekli değildir. Reaksiyon soldan sağa olduğu gibi sağdan sola da gidebilir ve bakır sülfatın belli bir yüzdesinin ayrılmadığı ya da iyonlaşmadığı, bunun dışındaki miktarının iyonlaştığı bir denge noktasına ulaşır. Elektrolitte oldukça fazla miktarda bakır iyonu varsa, bunlar indirgenmek üzere katotta mevcut bulunacak ve çinko iyonları mecazi anlamda ‘sokakta bırakılmış’ olacaktır. Yeterli bakır iyonu oldukça elektrik enerjisi çinko iyonlarından çok bakır iyonlarını tercih edecektir. Farz edin ki bir yolunu bularak mevcut tüm bakır iyonlarını indirgedik — bu durumda enerji çinko iyonlarıyla da temas haline geçer!

Bunu yapmanın en kolay yolu daha az bakır sülfat eriterek, daha az bakır iyonu bulunmasını sağlamaktır. Böylece sadece 0,0001 Normal bakır sülfat içeren bir çözelti hazırladıysak ve 1 Normal çinko sülfat bulunması durumunu muhafaza ettiysek bakır iyonlarına nazaran daha fazla çinko iyonu mevcut olur; enerji, sayısal fazlalığı nedeniyle az da olsa çinko iyonlarıyla da temas halinde olmak zorundadır.

Basit bir örnek vermek gerekirse, biri bakır diğeri de çinko olan iki çubuk düşünelim. Her ikisi de 30 cm uzunluğunda ve yüzey alanları 10 dm2 olsun. Bunları şekildeki gibi bir elektrik devresinde bağlıyoruz. Bakırın elektriksel direnci çinkonunkinin kabaca 1/4’ü kadar olduğundan, enerjinin çoğu (80%’i) bakır çubuktan geçecektir. Çinko çubuktan daha fazla elektrik geçmesini istiyorsak bakır çubuğun kesiti çinkonun kesitinin 1/4'ü olana kadar inceltebiliriz ve bu şekilde aynı akımın her iki çubuktan da geçmesini sağlarız. Bakır çubuğu yeterince inceltirsek çinko çubuktaki akımın istenilen yüzdeliğini de ayarlayabiliriz.
Değişmeli olarak akım istediğimiz yönde dağıtılıncaya kadar, çinko çubuğun çapını istediğimiz miktarda yükselte-biliriz. Bunlar istenilen enerji dağılımını elde etmek için kullanılabilecek hilelerdir.

Çinkonun bakırla birlikte kaplanmasında, bakır sülfat konsantrasyonunun indirgenme hilelerinden yararlanabiliriz böylece çok az bakır iyonları olup, çok pratik olmamakla beraber işe yarar. Pratik olmamasının nedeni, herhangi ölçülebilir akım ilettiğiniz anda katot çevresinde mevcut bulunan birkaç bakır iyonlarının çinko ile kaplanması ve çözeltiyi bakır iyonlarından tamamıyla yoksun olarak katodun çevresinde bırakmasıdır. Bu oluştuğu vakit, sadece çinko kaplanır ve hiçbir alaşım kaplama oluşmaz! Bu durum aşağıdaki diagramdan da anlaşılabilir.



Bundan dolayı bakır sülfat konsantrasyonunu azaltmak bir işe yaramayacak ve başka bir yol bulmak zorunda kalacağız. Suda çözündüğünde neredeyse hiçbir serbest bakır iyonunun çözeltide bulunamayacağı karmaşık bir formda iyonlaşan bakır bileşikleri vardır. Bu tür bir bileşiğe bir örnek, Na2Cu(CN)3 formüllü sodyum bakır siyanürdür.
Suda çözündüğünde aşağıda gösterildiği şekilde serbest sodyum iyonları ve karmaşık bakır siyanür iyonu oluşturmak için iyonlaşır.


Na2 Cu(CN)3 D 2Na+ + Cu(CN)3=


Karmaşık bakır siyanür iyonu, aşağıda gösterildiği gibi birkaç serbest bakır iyonu oluşturmak için ikinci bir iyonlaşmaya uğrar.


Cu(CN)3= D Cu+ + 3(CN)-


Çözeltide mevcut bakır iyonlarının miktarı o kadar azdır ki çözelti sıradan bir bakır tuzu çözeltisi gibi davranmaz. Bunu daha önce yaptığınız demir çivi deneyi ile görmüştünüz.

Eğer elektromotor kuvveti, sodyum bakır siyanür çözeltisi içinde duran bakır bir çubuk kullanarak ölçülürse, bakır potansiyelinin –0,34 volt değil +1 volt olduğu görülecektir! Diğer bir deyişle potansiyel, basit bir çinko tuz çözeltisindeki çinkodan daha az asal olana kadar serideki bakırı yükseltmek için değiştirilmiştir!

Basit bir çinko tuz çözeltideki bakır siyanür iyonu ile karşılaştırılamayacağından çinko, sodyum çinko siyanür Na2Zn(CN)4 olarak bu yeni çözeltiye eklenebilir. Çinkonun iyonlaşması bakır için belirtilene benzer bir yol ile gerçekleşir.


Na2 Zn (CN)4 D 2Na+ + Zn(CN)4= D Zn++ + 4(CN)-


Sonuç olarak çinko iyonu da daha az asil yapılmıştır ancak çinkonun değişimi, yeni çözeltideki potansiyeli +0,76 volttan +1,2 volta değiştiği için bakırdakinden daha azdır.

Esasında, karmaşık bir bileşik kullanarak yaptığımız iş, çözeltide bulunan bakır iyonları sayısını çok küçük bir miktara düşürmektir. Elbette buna evet diyeceksiniz, ancak bakır sülfat konsantrasyonunu indirgeyerek aynı şeyi daha önce yapmıştık ve kullanışlı bir yol değildi.
Ancak buradaki durumda şöyle bir fark vardır: Karmaşık siyanür bileşiğinde çok az bakır iyonu mevcut olmakla birlikte, bakır siyanür iyonları daha fazla bakır iyonuna ihtiyaç duyulduğunda bunu sağlayacaktır.

Seyreltilmiş bakır sülfat çözeltisinde, katodun yakınlarındaki mevcut olan az miktardaki bakır iyonu kaplandıktan sonra artık daha fazla kaplayamazsınız. Bakır siyanür çözeltisinde ise, birkaç bakır iyonu katot üzerinde kaplandığı anda bakır siyanür iyonları, daha fazla bakır iyonları oluşturmak üzere anında ayrışır. [Cu(CN)3 D Cu+ 3(CN)- reaksiyonu sağ tarafa doğru işler.] Katodun yakınlarında her zaman bakır siyanür iyonları mevcut olduğu için, ihtiyacınız olduğu anda daha fazla serbest bakır iyonu uygun durumda bulunabilecektir!

O zaman bu başarılı bir hiledir ve pirinç alaşımı kaplamayı mümkün kılar. Ancak hatırlamamız gereken genel kural şudur; hile vasıtası ile çinko indirgemeyi bakır indirgeme gibi kolaylaştırdık, böylece enerji geçişlerini eşit derecede kolaylaştırmış olduk. İstenilen alaşım kaplamayı gerçekleştirmede kullanılabilecek diğer hile türleri de vardır ancak genellikle temel kurallar aynı kalır: ENERJİ YOLLARINI EŞİTLERSENİZ, BÖYLECE ALAŞIM KAPLAMA YAPABİLİRSİNİZ. Diğer bir deyişle: ALAŞIM KAPLAMAYI TEK BİR METALİN KAPLANMASINDAN DAHA KOLAY HALE GETİRİRSENİZ ALAŞIM KAPLAYABİLİRSİNİZ.

Alaşım kaplamaya bakmanın diğer bir yolu da kutuplaşma (polarizasyon) eğrileridir. Peki polarizasyon eğrisi nedir? Çok basit. Polarizasyon eğrisi; metalik bir elektrodun, potansiyeli bilinen standart bir elektrot kullanılarak (örneğin hidrojen elektrot) akım yoğunluğuna karşı ölçülen elektriksel potansiyelini simgeleyen bir eğridir. Kulağa karmaşık geliyor ancak oldukça basittir. Bir diyagram işimizi kolaylaştıracaktır. Şekilde bakır kaplanırken, bakır elektrodun elektrik potansiyeli diyelim ki bakır siyanür çözeltisinde ölçülüyor.

İlk olarak, elektrodun potansiyeli nasıl ölçülür? Ders 2’de elektromotor serilerden konuşurken bu konuya bir giriş yapmıştık. Şimdi biraz daha detaylı görelim.

Kaplama banyosuna bir gerilim (voltaj) uygulandığında banyoda oluşacak toplam gerilim, katottaki gerilim düşümü artı çözeltiden geçerken oluşan gerilim düşümü artı anottaki gerilim düşümü artı ilk üç madde ile karşılaştırıldığında genellikle pek de önemli olmayan, metalik bağlantılar içinden geçerken oluşan gerilim düşümüne eşittir.
Katottaki voltaj (gerilim) düşüşü ile söylemek istediğimiz katot potansiyelidir. Peki bunu nasıl ölçeceksiniz? Bu ölçümü, potansiyeli bilinen ve belli şartlarda iken sabit olan bir elektrot ile karşılaştırarak yapabilirsiniz. Bu sizin standardınız olacaktır. Basitleştirilmiş diyagramda bakır katot diyelim ki bakır siyanürlü bir çözeltide bakır kaplanıyor. Bu bakır tabakaya hidrojen elektrot tuttururuz (ya da kalomel elektrot). Yapmamız gereken şey bakır levhayı ve hidrojen elektrotu, minyatür serbest bir pil oluşturmak için gerçek kaplama işlemi devam ederken gösterildiği gibi bağlamaktır. Bu minyatür pil tarafından üretilen ve potansiyometre ile ölçülen tüm gerilim diyelim ki 0,35 volt olsun. Bilinen şartlar altında hidrojen elektrot 0,01 volt potansiyel (yarı hücre potansiyeli) üretir, o zaman verilen işlem şartları altında katottaki voltaj düşümünün 0,35 – 0,01 = 0,34 volt olduğunu biliyoruz. İşte bu şekilde hesaplanır.

Katodun belli bir alanı olduğundan ve bir ampermetreden toplam akımı ölçebileceğimizden, ölçme esnasındaki akım yoğunluğunu artık biliyoruz. Pekala, bu akım yoğunluğu ve katot potansiyeli bize polarizasyon eğrileri üzerindeki bir tek ucun yerini verir. Siyanür çözeltisinde kaplanmış bakır gibi bir metalin basitleştirilmiş polarizasyon eğrisi Şekil 4’teki gibi görünür, eğrinin üzerindeki her bir değer yukarıda tanımladığımız yöntem ile elde edilmiştir.


ALAŞIM KAPLAMANIN TEMELLERİ


Şekil 5A’da kaplanan A metalinin B metalinin ağırlığına oranı, A/B = Ka.ia / Kb.ib dir. Burada K metalin Faraday sabitidir. Burada hiç hidrojen kaplanmadığı varsayılmıştır.


Şimdi aynı grafiğe C metali üzerine kaplanan diğer bir B metali için polarizasyon eğrisini çizelim. B metalinin polarizasyon eğrisi ikinci eğri ile gösterildiği gibidir. Bu B metalinin A metali ile birlikte kaplanmasını umabilir miyiz? Cevap, sizin de gördüğünüz gibi hayır olacaktır. Çünkü makul bir katot potansiyeli, B metali ile akım akışı oluşturmayacaktır. Bu da temel olarak daha önce verilen enerji kuramıdır: Kaplaması en kolay olan bu metal kaplanacaktır. (Bu bağlamda hidrojeni bir metal olarak düşünebilirsiniz).


Polarizasyon eğrileri birçok değişkene bağlı olduğu için iki eğriyi Şekil 5’te gösterildiği gibi birbirine daha yakınlaştırmak mümkündür. Bunun nasıl yapılacağı daha önce anlatılmıştır. Bilinen katot potansiyeli e1‘ in A metalinde belli bir akım yoğunluğu ve B metalinde belli bir akım yoğunluğu oluşturduğunu görebilirsiniz. Artık enerji yolları özdeş olup, A ve B metalleri C metali üzerine birlikte kaplanacak ve alaşım oluşturacaktır. Tabi ki kaplanan A metali miktarı A metalinin Faraday sabitine ve ia akım yoğunluğuna bağlıdır. Kaplanan B metali miktarı da aynı şekilde B metalinin Faraday sabitine ve ib akım yoğunluğuna bağlıdır. Kaplanan A ve B metallerinin ağırlıklarının birbirine oranı Kaia/Kbib olacaktır.

Burada ele aldığımız oldukça basit bir durum idi. Polarizasyon eğrileri daha karmaşıktır ve sıcaklık, bileşim vb. pek çok değişkenden etkilenirler. Aslında birbirlerine d bağlıdırlar ve biri diğeri üzerinde etki sahibi olabilir! Bu yüzden ikinci şekilde gösterilen durumda her iki eğri çapraz geçişlidir. Çapraz geçiş ucunda B’ye kaplanan A metalinin miktarı yalnızca gram eşitlik ağırlığı oranında olacaktır. Her iki metalin de o anda yaklaşık olarak eşit Faraday’ a sabiti olduğunu varsaydığımız da potansiyel düşürülürse daha fazla b metali kaplanacaktır, diğer taraftan potansiyel çapraz geçiş ucu üzerine arttırılırsa daha fazla A metali kaplanacaktır.


Kısaca bu, karmaşık bir konu olan alaşım kaplamanın basitleştirilmiş bir hikayesidir. Daha teorik detaylar istiyorsanız dersin son kısmında bulabileceğiniz referanslara bakınız. Şimdi işin uygulama kısmına geri dönelim!
Alaşım kaplamak için gerekli şartları sağladıktan sonra, kaplanan bu alaşımın bileşimini nasıl kontrol edebiliriz? Alaşım kaplandıktan sonra bileşimi kontrol edilemeyeceği için alaşım kaplamanın pratik değeri az olduğundan bu konu önemlidir.

Genel olarak alaşım kaplamanın bileşimini kontrol eden BEŞ etmen vardır. Bunlar: AKIM YOĞUNLUĞU, SICAKLIK, KARIŞTIRMA, KİMYASAL BİLEŞİM VE KONSANTRASYON. Bu beş etmen aşağıdaki şekilde işlev görmektedir:


AKIM YOĞUNLUĞU: Akım yoğunluğundaki bir artış genellikle daha az asal olan metalin kaplamadaki miktarını arttıracaktır. Bu yüzden örneğin pirinçte, akım yoğunluğunu yükseltmek kaplamadaki çinko yoğunluğunu yükseltecektir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: Daha asal bir metali kaplamak kolay olduğundan, az asal metallerin çok daha önünde kaplanmaya eğilimlidir. Akım yoğunluğunu yükseltmek daha asal metallerin katot çevresinden daha hızlı tükenmesine yol açar. Bu bölgede daha az asal olan metal konsantrasyonu yükselir ve dolayısıyla daha çok miktarda az asal metal kaplanır. Umarım kulağa kafa karıştırıcı gelmiyordur! Esas olarak akım yoğunluğunu arttırarak asal metal kıtlığı üretmiş oluruz, bu yüzden daha az miktarda asal metal kaplanır. Buna karşılık, AKIM YOĞUNLUĞUNU DÜŞÜRMEK ASAL METAL MİKTARINI ARTIRIR. Üçüncü sayfadaki şekil 2’ye bakınız.


SICAKLIK: Sıcaklık, alaşımın bileşimini şu şekilde kontrol eder:
ALAŞIM BANYOLARININ SICAKLIĞINI ARTIRMAK KAPLAMADAKİ ASAL METAL MİKTARINI ARTTIRIR. Bunun nedeni sıcaklıktaki bir artışın genellikle asal metalin iyonlaşma oranını daha az asal olan metallere göre daha hızlı arttırmasıdır. Daha fazla sayıda asal metal iyonu mevcut ise daha hızlı kaplanacaktır. Bu yüzden bakır kaplamada sıcaklığı yükseltmek kaplamadaki bakır miktarını artırır.


KARIŞTIRMA: BİR ALAŞIM KAPLAMA BANYOSUNDA KARIŞTIRMA MİKTARINI ARTTIRMAK GENELLİKLE KAPLAMADAKİ DAHA ASAL OLAN METAL MİKTARINI ARTTIRIR. Bunun sebebi, daha fazla sayıda asal metal iyonunun katot ile temas etmesi ve bunları kaplaması kolay olduğu için daha fazla metalin kaplanmasıdır.

KİMYASAL BİLEŞİM: Kimyasal bileşim (kompozisyon) alaşım kaplama bileşimini çok açık şekilde kontrol eder, çünkü çeşitli kimyasal bileşikler kullanarak katottaki temel metal iyonlarının iyonlaşması veya üretimi artırılabilir ya da azaltılabilir. Bu kategori dâhilinde pH ya da banyonun göreceli olarak asidik veya bazik olması bulunur. Burada hiçbir genelleme yapılamaz ancak, genellikle bu katkı kimyasalları ya da katot tabakasında daha yüksek bir polarizasyon üretme eğiliminde olan durumlar, kaplamadaki asal metal miktarının azalmasına yol açar.

KİMYASAL KONSANTRASYON: Burada yine hiçbir genelleme yapılamaz ancak çözeltideki bir metalin daha yüksek konsantrasyonda (derişimde) bulunması kaplamanın yapısında daha fazla miktarda bulunması ile sonuçlanacaktır. Ancak kontrol altında olan iyonlaşma oranı olduğundan bu her zaman doğru olmayabilir. Kolay iyonlaşmayan bir metal tuzunun çok yüksek konsantrasyonu, çok kolay iyonlaşan küçük miktarda bir metal tuzu kadar etkili olmayacaktır.

Şimdi pirinç kaplamaya geri dönelim:


ALAŞIM KAPLAMA OLARAK PİRİNCİN KULLANIM ALANLARI: Pirinç muhtemelen en sık kaplanan alaşım metaldir. Dekoratif kaplamada ve metal ile kauçuk arasında daha sıkı bir bağ kurmak için çelik üstüne kaplandığı kauçuk endüstrisinde son derece yaygın bir kullanımı vardır.


ALAŞIM KAPLAMADA VERİM: Alaşım kaplamada verimliliği belirlemek karışık bir meseledir ancak kolaylaştırılabilir. Bunu yapmanın en kolay yolu, çinko %100 verimlilikte ve bakır da 100% verimlilikte kaplanırken çinko ile bakırın aynı anda kaplanma verimliliğinin %100 olduğunu kabul etmektir. Bu, akımın çinko ve bakır arasında kaplanan metallerin ağırlığına göre dağıtıldığını varsaymaya eşdeğerdir. Demek istediğimizi örneklemek için 2 amper-saatlik elektrik enerjisi geçişinden sonra katotta 3 gramlık pirinç kaplama elde edildiğini farz edelim. Bu kaplama analiz edilirse ağırlıkça %80 bakır ve %20 çinkodan oluştuğu görülür. %100 verimlilikte, bir bakırlı iyon çözeltisinden her amper saat geçişinde 2,37 gram bakır kaplanacağından ve 100% verimlilikte, 1 amper saat geçince 1,22 gram çinko çökeceğinden; 1 gramda 80-20 pirinç kaplaması elde etmek için;




80-20 pirinç için elde ettiğimiz sonuçtur. Böylece 3 gramın 3 x 0,502 veya 1,506 amper saat gerektirdiğini buluruz. 3 gramı sağlamak gerçekte 2 amper-saat gerektirdiğinden, verim sadece
1,506/2 = 0,753 yani %75’tir.


PROBLEM 1: İki amper saatlik enerji geçişi %75 bakır ve %25 çinko ağırlığınca analiz edilen 3 gramlık bir pirinç kaplamaktadır. Kaplama verimi nedir?



PİRİNÇ KAPLAMA BANYOLARI

Pirinç alaşımlarının pek çok banyo türünde kaplanmasının mümkün olmasına rağmen, tek pratik ticari banyo siyanür tipi banyodur. Aşağıda tipik bir reçetesi verilmiştir:

BAKIR SİYANÜR............... 113,4 gr

ÇİNKO SİYANÜR............... 42,525 gr

SODYUM SİYANÜR.............. 198,25 gr

SODYUM KARBONAT............. 113,4 gr

AMONYAK..................... 473 ml(1 pint)

SU.......................... 3,79 lt

ÇALIŞMA KOŞULLARI; Sıcaklık: Oda sıcaklığından 37,7°C dereceye kadar. Daha düzgün ve temiz pirinç rengi elde etmek için daha yüksek sıcaklık tavsiye edilir. Akım yoğunluğu: 0,54 A/dm2. Tank gerilimi: 2-3 volt. Anot katot oranı :2/1.

ANOTLAR: 75-25 pirinç anotlar kullanınız. Katot verimi anot veriminden genellikle daha küçük olduğu için, pirinç anotlarla beraber örneğin demir benzeri çözülemeyen anotlar kullanmak gerekebilir. Çözeltinin pH’ı 12 ve/veya altına düşerse ve klorür mevcutsa sıradan demir anotları saldırıya uğrayacaktır.


Aşağıdaki gibi yüksek hızlı olarak adlandırılan pirinç reçeteleri ile daha büyük akım yoğunlukları kullanmak mümkündür: 283,50 gram bakır siyanür, 113,40 gram çinko siyanür, 510,3 gram sodyum siyanür, 28,35 gram kostik soda, 56,70 gram sodyum karbonat, 3,79 litre su. Sıcaklık 43,3 °C, pH 12,5.

Bu demir tuzları banyoya getirilir ve bunlar (demirli siyanürler) anot verimliliğini önemli ölçüde düşürür. Bu doğrultuda, çözülemeyen anot materyali için demir yerine 18-8 paslanmaz çelik tercih edilmelidir. Çözelti dengesini düzeltmek için 80-20 veya 70-30 anotlar yardımcı anot olarak kullanılabilir.

TANK: Elektrometalkaplama pirincinde tank materyali için sıradan demir ya da çelik kullanılabileceği gibi kauçuk, teflon ya da polietilen astarlı çelik, tank için en iyi kullanımdır çünkü bu şekilde zararlı demir tuzları önlenmiş olur. Tüm plastik polietilen tankları kullanılabilir.

pH: Bu banyo için tavsiye edilen ph aralığı kolorimetrik 11,5-12’dir. Banyo pH’ını yükseltmek genellikle kaplamadaki çinko yüzdelik oranının yükselmesine yol açar. Bu en çok, çinkonun hem siyanürlü bileşik hem de zinkat bileşiği olarak banyo içinde mevcut olması durumunda meydana gelir. pH’ı yükseltmek, çinkonun az iyonize zinkattan daha çok iyonize siyanür formuna doğru geçmesine neden olur ve bu durum daha hızlı iyon kaplaması yapılabilmesine imkan sağlar.


PİRİNÇ BANYOSUNUN ÇALIŞMASI

Kauçuk yapıştırma için pirinç kaplama dışında süsleyici ve dekoratif pirinç kaplama kesin bir oranda bakır ve çinko bileşimi gerektirmez. Asıl elde edilmek istenilen pirinç rengidir ve bu önemli bir ölçüttür. Elektrometal kaplama ile üretilmiş bir pirinç aynı bileşenli dökme pirinçten farklı bir renge bürünecektir. Örneğin kaplama ile elde edilebilecek dökme pirinç rengine (%65 bakır) en yakın üretimin %80 bakır bileşeni olacaktır! Bunun nedeni tam olarak bilinememektedir ancak dökme pirince nazaran kaplanmış pirincin kristal yapısındaki farkla ilgili olduğu söylenebilir. Öyleyse katı bir pirinç rengine uyumda bileşimden çok görünüş önemlidir. Aşağıda kaplamanın rengini etkileyen kontrol etmenleri tanımlanmıştır. İstenilen sarı ile sarı-yeşil arası renk, bileşiminde %70-80 bakır içeren kaplamalarla elde edilir.


AKIM YOĞUNLUĞU: Akım yoğunluğunu yükseltmek çinko içeriğini yükseltir, pirinci daha soluklaştırır. Akım yoğunluğunu düşürmenin ters bir etkisi vardır. Daha pembe renkli olma eğilimli düzensiz şekilli kaplama parçalarında bu etki görülebilir.
Bu, yüksek bakır kaplama oranını ortaya çıkaran alanlardaki düşük akım yoğunluğundan dolayı oluşur.


SICAKLIK: Sıcaklığı yükseltmek pirincin rengini pembeleştirecektir çünkü bakırın daha hızlı oranda çökmesine olanak verir. Sıcaklık düşürüldüğünde tam tersi geçerlidir.


KARIŞTIRMA: Bakırın daha hızlı oranda çökmesine olanak verdiği için karıştırma, kaplamanın rengini pembeleştirecektir


pH: pH arttıkça daha çok çinko çökecektir ve pH azaldıkça daha az çinko bakırla birlikte çökecektir.


AMONYAK İÇERİĞİ: Bir pirinç çözeltisinin amonyak içeriği oldukça önemli bir rol oynar. Banyonu amonyak içeriğini artırmak, pirinç kaplamasındaki çinko miktarını arttırma eğilimindedir pirinci hafifletir)çünkü siyanürden bile daha düşük iyonlaşma oranı olan bakırla birlikte karmaşık bir form oluşturur. Böylece bakır daha az asallaştırılmış olur ve daha fazla çinko çöker. Amonyağın, düzenli renk ve bileşim kaplamalarının elde edilebileceği aralıkları genişletme gibi bir ek özelliği vardır.Bu bir şekilde katot verimliliğini düzeltir.


METAL ORANI: Metal oranlarındaki geniş çeşitliliklerle pirinç kaplamaları elde edildiğinden, çözeltideki metal oranı örneğin bakırın çinkoya oranı çok önemli değildir ancak bakır konsantrasyonunu yükseltmek genellikle kaplamaya daha fazla bakır koyma eğilimindedir.


Not: Henüz hazırlanmış pirinç banyosu, en iyi kaplamayı elde etmek için bekletilmelidir. Bu, yeni banyoyu A.C ile elektrolize ederek yapılabilir. Tanktaki her çözelti galonu için 10 dakikalığına 6-10 volt kullanınız. Bir diğer yöntem, benzer bileşimli eski bir pirinç çözeltisinin 5% hacmini eklemelidir. Bazı belirli bileşenler iyi sonuç veren çözeltiler için gerekli olan banyo elektrolizi tarafından üretilir.


SERBEST SİYANÜR: Serbest siyanürü arttırmak kaplamadaki çinko oranını arttırır, azaltmak ise bakır oranını arttırır.
Pirinç banyosu çalıştırmada henüz tanımlanmış olan çeşitliliklerin etkilerini bilmeniz önemlidir. Daha da önemlisi, düzen ve sabit sonuçlar istiyorsanız BİR KEREDE BİRDEN FAZLA DEĞİŞKEN DEĞİŞTİRMEMEK İÇİN KOŞULLARINIZI KONTROL ETMELİSİNİZ. Bu kural kolay görünebilir ancak gerçekten uyulması gereken bir kuraldır! Bunu bir örnekle basitleştirelim:

Kaplamanın renginin yol gösterdiği bir pirinç banyosu çalıştırdığınızı varsayın. Akımı kontrol etmenizin bir yolu yok ancak tankın içinde bir voltölçer ve ayarlanabilir bir reostat var. Oda sıcaklığında çalışma tavsiye ediliyor ve sıcaklık günden güne aynı. Voltmetre 2 voltu gösteriyorken banyo iyi bir kaplama rengi veriyor. Bir kısım işlemden sonra kaplama kırmızılaşıyor ve çinkonuzun alçaldığını görüp biraz çinko siyanür eklemeye karar veriyorsunuz. Banyoda çinko siyanürü eritip 2 voltta ve 1o’da kaplıyorsunuz ve kaplamanın öncekinden de kırmızı bir renge dönüştüğünü görüyorsunuz! Bu, pirinç kaplamaya yeni başlamış olanların sık sık yaptığı bir hatadır, şaşırtıcıdır ki bu hatayı uzman kaplamacılar ve kimyagerler de yapar! Bu ‘aptalca hatalar’ çoğumuzun başını ağrıtır ve ağrıtmaya devam edecektir. Bu yüzden bunu bir örnek olarak gözler önüne sermeyi uygun buldum.

Soru şu: ÇİNKO SİYANÜR BANYODA ÇÖZÜNDÜĞÜNDE KAPLAMA NEDEN DAHA KIRMIZI BİR RENGE DÖNDÜ? Görünüşte sadece bir tane değişken değiştirilmişti-çözeltideki çinko metal miktarını çoğalttınız-
Neden daha fazla bakır kaplandı?.. Çinko siyanür banyoda çözündüğünde, çözeltideki bağlı olmayan ya da serbest siyanürün bir kısmı, çinko siyanür çözünemez olduğu için uzaklaştırıldı.Çözünebilen çift bileşim oluşturmasına olanak sağlayan, aşağıdaki gibi sodyum çinko siyanür sadece aşırı siyanür mevcutken çözünecektir:

‘serbest’ 2NaCN + Zn(CN)2 =Na2Zn(CN)4 ‘hapsedilmiş’
siyanür siyanür

Bu, bir kısım serbest siyanürü banyodan çıkardınız demektir daha az serbest siyanür ile önceki sayfada belirtildiği gibi daha fazla bakır kaplanacaktır. Dahası, daha az serbest siyanür ile elektrik rezistansı artacaktır. Bu yüzden tank voltajı ile öncekinden daha düşük akım yoğunluğunda kaplama yapıyorsunuz! (Yeterince açık değilse Ders 2’ye bakınız).
Daha fazla bakır daha düşük akım yoğunluğunda kaplanacağından, bakırdan kaplamayı kabul eden iki etmenin birleşimini elde edeceksiniz. Bu, çinko tuzunun banyoya eklenmesini etkiler! O ZAMAN DAHA SONRA VERİLECEK OLAN BASİT ÇİNKO METODUNA GÖRE BİR TEST, ÇİNKOYA İHTİYAÇ DUYULDUĞUNU GÖSTERİRSE SERBEST SİYANÜRÜNÜZÜ KONTROL ETMENİZ VE ÇİNKO TAMAMIYLA ÇÖZÜNDÜKTEN SONRA VE UYGUN DEĞERE GETİRMENİZ AKILLICA OLACAKTIR! (SORU: Pirinç kaplamanın rengi sönükse ve arsenik ya da nikelden kaynaklanmıyorsa –PROBLEM GİDERME KISMINA BAKINIZ- banyoya bakır siyanür eklemek neden zarar vermez?)


Bu da mükemmel sonuçlar vermiş olan bir başka pirinç banyosu reçetesidir.
Bakır siyanür............. 113,40 gr
Çinko siyanür............. 42,5 gr
Sodyum siyanür............ 198,25 gr
Sodyum karbonat........... 113,40 gr
Monoetanolamin............ 38 gr
Su........................ 3,79 lt

Öncekine benzeyen bu reçetede, diğer reçetedeki normal amonyak yerine organik bir amonyak bileşimi olan monoetanolamin kullanılmıştır. Bu yer değiştirmenin avantajı organik bileşimin daha az değişken olmasıdır ve bu, iyi renkli pirinç kaplamalarının kaplanacağı aralığı genişletmektedir. Tek dezavantajı ise banyonun, işlemde katı çamur oluşturma eğiliminin biraz daha çok olmasıdır. Banyoya litre başına 2,64 ml amonyak ekleyerek bunun üstesinden gelinebilir.


ÇALIŞMA KOŞULLARI: Serbest siyanür, 5,62 - 7,5 gr/lt arasında olmalıdır. pH: pH 10,5 - 11,5 kolorimetrik aralığında olmalıdır. Katot akım yoğunluğu: 1,6 – 2,15 A/dm². Pirinç anotlar üzerindeki akım yoğunluğu 0,54 A/dm²’den fazla olmamalıdır. Bu şartlar altında pirinç kaplamanın içerdiği bakır yüzdesi kabaca %70 civarında olacaktır.

Henüz anlattığımız bu iki banyoya ilave olarak, pek çok tescilli pirinç banyosu vardır. Aslında bunlar çeşitli katkı kimyasalları kullanarak yapılan siyanür tipi banyolardır. Bu konuyla ilgileniyorsanız bir önceki derste verilen referanslara bakınız.


DOLAPTA PİRİNÇ KAPLAMA: Yukarıda verilen her iki reçete de dolap kaplama için yeterli olacaktır. Dolaba 6 – 9 Volt gerilim uygulayınız.


PİRİNÇ KAPLAMA PARLATICILARI: * Uygun ayarlanmış bir dolap kaplama banyosu, 2,5 mikron kalınlığına kadar parlak kaplama verecektir. Bunun ötesinde, parlatıcı olmadıkça ya da tescilli bir banyo kullanılmadıkça kaplama matlaşacaktır. Gerçekten parlak bir pirinç rengi elde etmek söz konusu ise ve kaplamanın kalınlığının bir önemi yoksa, parçalara önce parlak nikel kaplamak, sonra da 20-30 sn süreyle pirinç flaş uygulamak iyi bir yöntem olup, çok parlak pirinç elde edilir. Pirinç banyosuna eklenebilecek birkaç parlatıcı vardır. Bu parlatıcılar ve kullanılabilecekleri konsantrasyonlar aşağıda listelenmiştir.
* Yüksek hızlı banyolarda arsenik parlatıcılar kullanmaktan kaçının!


PARLATICI
HAZIRLANIŞI

Arsenik trioksit Bu tuzun 453 gr.ını kostik sodalı su çözeltisi içinde çözün (480 gr/lt). Her 1 litre kostik çözeltisi için 120 gr arsenik kullanın. Bu çözeltiden, pirinç çözeltisinin her litresi için 22,52 ml EKLEYİN. KAPLAMAYI MATLAŞTIRACAĞI VE ANOTLARI KARARTACAĞI İÇİN AŞIRI KULLANIMINDAN KAÇININ.

Potasyum nikel siyanür 453 gr nikel siyanürü sulu sodyum siyanür çözeltisi içinde çözün (240 gr/lt). Her 120 gr nikel siyanür için bu çözeltiden 1 lt kullanın. Pirinç banyosunun her litresi için bu çözeltiden 1,06 cc ekleyin. KAPLAMANIN ÇOK BEYAZ OLMASINA NEDEN OLACAĞI İÇİN AŞIRI KULLANIMINDAN KAÇININ.




PARLATICI
HAZIRLANIŞI

Amonyum tiyosülfat Pirinç banyosunun her galonu için 0,13 cc standart sıvı konsantre kullanın. KAPLAMANIN RENKSİZ OLMASINA VE TORTULAŞMAYA NEDEN OLACAĞI İÇİN AŞIRI KULLANIMINDAN KAÇININ.



Çok kullanıldığında problem yaratacağından ve kontrol etmesi zor olduğundan mümkünse parlatıcı kullanmamak iyi olur. Pirinç kaplama kauçuğun yapışması için yapılıyorsa parlatıcılardan kesinlikle sakınılmalıdır.

4 ila 8 gr/lt amonyum florür (NH4F) ilavesi, ilk reçetede verilen pirinç kaplama banyosunun parlaklığında kayda değer bir iyileşme sağlar. Ayrıca kaplamanın korozyon direncini bir miktar arttırır.

DÖKME DEMİR ÜSTÜNE PİRİNÇ KAPLAMA: Bazı dökme demir türleri üzerine çinko kaplama yapmak zor olduğu gibi, pirinç kaplama yapmak da zordur. Dökme demir üzerinde pirinç kaplama elde edemiyorsanız, pirinç kaplamaya geçmeden önce kadmiyum ya da kalay flaşı uygulayın. İstenilirse bakır flaş da kullanılabilir ancak bakır-çinko oranı için kaplama analizi yapmak gerekirse bu tür bir flaş doğru analiz sonucu elde etmenizi engelleyecektir.

PİRİNÇ KAPLAMA BANYOSUNUN KONTROLÜ: Kaplamada her gün aynı renk pirinç elde etmek istiyorsanız serbest siyanür, pH ve amonyak içeriğini yakın takibe almanız, ara sıra da metal içerik kontrolü yapmanız sizin için önemlidir. Şimdi bunu yapmanın yöntemleri açıklanacaktır.


SERBEST SİYANÜR İÇERİĞİ:

1. Pipetle 10 cc numune alarak 250 cc.lik balona koyun.
2. 100 cc saf su ilave edin ve 5 cc %10’ luk potasyum iyodür çözeltisi da 1 potasyum iyodür kristali ekleyin.

Cam şişeyi sallandığında yeniden çözünmeyen, soluk sarı bir bulanıklık görene kadar 1/10 Normal gümüş nitrat çözeltisi ile titre edin. Bu bitim noktasıdır.

GR/LT OLARAK SERBEST SODYUM SİYANÜR MİKTARI, KULLANILAN GÜMÜŞ NİTRAT CC’SİNİN 0,981 KATINA EŞİTTİR.

Bu serbest siyanür değeri gerçek değer değildir çünkü zinkat Na2ZnO2 formunda mevcut olan çinkonun bir kısmı, belli bir miktar çift siyanürlü Na2Zn(CN)4 ile denge halindedir. Dahası, sıcaklığa bağlı olarak bakırın da bir veya daha fazla siyanürlü bileşikleri mevcut olabilir. Bununla beraber, analiz sürekli 24 °C sıcaklıkta yapılıyorsa bu titrasyon yeterli bir kontrol olarak kullanılabilir.

Daha kesin bir kontrol yöntemi kullanmak istiyorsanız ilk devamlı bulanıklığa ulaştıktan sonra ölçüm yapın. Ardından 5 gram sodyum hidroksit parçacığını balona koyup çözün, sonra tekrar 24 °C’ ye soğutun. Çözeltinin yeniden berrak hale geçtiğine dikkat edin. Önceki gibi, devamlı bulanıklığa ulaşana kadar gümüş nitrat ilave edin ve tekrar ölçüm yapın. İkinci ölçüm ile birinci ölçüm arasındaki farkın 0,131 ile çarpımı, çift siyanürlü çinkonun zinkata dönüştürülmesi ile üretilebilecek maksimum siyanür miktarını verir ve bu değer ilk serbest siyanür ölçümünden çıkarılırsa, serbest siyanür miktarı hakkında daha sabit ve gerçek bir fikir elde edilebilir.


ÖRNEK 1: Sodyum hidroksit mevcut değilken yapılan ilk titrasyonda 10 cc gümüş nitrat okuması yapılıyor. Sodyum hidroksit eklendikten sonra 3,5 cc gümüş ilavesi gerekiyor. Bu yüzden serbest siyanür (10-3,5) cc x 0,981 = 6,37 gr/lt’ dir.


pH: Her zaman kullandığınız pH kağıtları ile tatmin edici bir pH okuması yapmak mümkündür. Banyo memnun edici şekilde çalıştırıldığında pH’ı not edin ve bu değerde tutun. pH, sodyum bikarbonat düşürülebilir ya da kostik soda ile yükseltilebilir. Banyo bir tür havalandırma ile çalışmıyorsa pH’ı düşürmek için temiz pamuklu bir bez parçasının içine bikarbonatı sarın ve bir cam çubuğun ucuna bağlayın. Bikarbonat torbasını tankın dibine daldırın ve karıştırın. Bu şekilde, açığa çıkabilecek siyanür gazı çözelti içinde yukarıya doğru çıkarken yeniden çözünecektir. Bir diğer yol da bikarbonatı soğuk suda çözündürmek ve şekilde gösterildiği üzere bir cam borudan akıtarak eklemektir.

Tank seviyesinden en az 60 cm yukarıda bir rezerv şişe bulundurun. Böylece bikarbonat çözeltisini tankın dibine doğru zorlayacak bir pozitif basınç uygulanır.


AMONYAK İÇERİĞİ : Yeni bir kaplama banyosu hazırlanırken banyonun her litresi başına eklenen orijinal amonyak miktarının (ml/lt olarak) çoğu yitirilir. Çünkü amonyak çok uçucudur ve oda sıcaklığında bile buharlaşacaktır. Ancak konsantrasyon 4,5 ml/lt’ ye kadar düştüğünde artık önceki kadar fazla amonyak kaybı olmayacaktır. Siyanür çözeltilerinde hidroliz ile amonyak oluşabilir. Bu yüzden bir pirinç kaplama banyosunda amonyağın izini sürmek karmaşık bir iştir. İsterseniz aşağıda verilen yönteme göre tam bir analiz yapabilirsiniz ancak benim tecrübelerime göre amonyak konsantrasyonunun düşmesini önlemenin en kolay ve pratik yolu hergün (her 24 saattte bir) banyodaki çözeltinin her 1 litresi için 5,28 ml %28 lik amonyak (amonyum hidroksit) eklemektir.

1. Pipetle 25 ml numune alın ve 500 ml.lik bir behere koyun. Behere, Turnusol kağıdı çözeltinin asidik hale geçtiğini gösterene (kırmızı renge dönene) kadar havalandırma altında dikkatlice asedik asit ekleyin.

2. Şimdi çökelme durana kadar gümüş nitrat çözeltisi (0,1N) ekleyin. Temiz bir sıvı damlası alıp üzerine üzerine bir damla gümüş nitrat ekleyerek test edin. Eğer temizse çökelme tamamlanmıştır. İki saat bekletin.

3. Çözeltiyi filtre edin ve kalan çökeltiyi ılık saf su ile durulayın. Filtratın (filtrede kalan tortu) hepsini toplayın ve suyu yıkayıp ikisini uygun bir erlene yerleştirin.

4. Şişeye 10 gram sodyum hidroksit ekleyerek, oluşan amonyağı damıtın. 50 ml 0,1N hidroklorik asit içeren cam bir kabın içine damıtın. Damıtma tamamlandığında metil oranjı indikatör olarak kullanıp, 0,1N hidroklorik asitli cam kaptaki içeriği 0,1N sodyum hidroksit ile titre edin. Kullanılan HER ml 1/10 N asit, 0,0017 gram amonyağa (NH3) denk gelir. NH3 miktarı aşağıdaki eşitlikten bulunabilir:

... gram NH3 = [(50 ml 0,1N HCl) - (... ml tüketilen 0,1N NaOH)] x 0,0017

Bu eşitlikten elde edilen değer derişime (konsantrasyon) göre ayarlanmalıdır. Eğer 25 ml numune kullanılıyorsa sonucu (1000ml/25ml) yani 40 ile çarpmalısınız. Elde ettiğiniz sonuç gram/lt cinsindendir. Kullanılan numune 50 ml ise sonucu gr/lt cinsinden elde etmek için 20 ile çarpmalısınız.

ÇİNKO İÇERİĞİ:

1. Pipetle 10 ml örnek alın ve 250 ml.lik behere koyun. Üzerine 50 ml saf su ilave edin ve kaynamaya yaklaşana kadar ısıtın.

2. Isındıktan sonra sürekli karıştırmak suretiyle 25 ml %15 lik sodyum sülfür çözeltisi ekleyin ve çökelip hazır hale gelmesini bekleyin

3. Çökeltiyi filtre edin ve birkaç damla sodyum sülfür çözeltisi içeren az miktarda su ile yıkayın.

4. Orijinal kâğıt üzerindeki çökeltiyi 250 ml.lik deney şişesine aktarın. 10 ml konsantre hidroklorik asit ve birkaç tane sodyum sülfür kristali ilave edin. Bir-iki dakika kaynatın ardından 100 cc su ilave edin ve ısıtmaya devam edin. Çinko kaplama dersindeki çinko tayini konusunda gördüğünüz gibi, 10 gram amonyum klorür ve 3 damla difenilbenziden indikatörü ilave edin.

Sıcak çözeltiyi, menekşe rengin yeşile döndüğü ilk ana kadar 1/10 N potasyum ferro siyanür çözeltisi ile titre edin.

Kullanılan demir siyanür miktarı ... [cc] x 6,553 = ... gr/lt olarak çinko miktarına eşittir.
BAKIR İÇERİĞİ: Siyanür banyolarında bakır için verilen basit yöntemi takip ediniz. Çok kesin olmamakla birlikte uygulaması ve kontrolü kolaydır.
BAKIR: Daha kesin sonuçlar için aşağıdaki yöntem kullanılabilir. (Siyanür banyolarındaki bakır için de kullanılabilir.)


1. 250 ml’lik bir erlene 10 ml numune alın.

2. Havalandırma altında 5 ml konsantre sülfürik asit ve 1 ml konsantre nitrik asit ilave edin. Eklemeyi yaparken erleni çalkalayın.

3. Yoğun beyaz sülfür trioksit gazı çıkana kadar kaynatın. Organik parlatıcılar ve/veya tartaratlar mevcutsa işleme 5 ml yerine 10 ml sülfürik asit ile başlayın ve ilk gaz çıkışından sonra erleni soğutup bir ml daha konsantre nitrik asit ekleyerek yeniden gaz çıkışı olmasını sağlayın.

4. Soğutun ve 100 ml su ilave edin.

5. Koyu mavi bir renk alana kadar dikkatlice konsantre amonyak ekleyin (Keskin bir amonyak kokusu çıkacaktır).

6. Fazla amonyak buharlaşana kadar 15 dakika kaynatın.

7. 2 gram amonyum biflorür ve 10 ml asetik asit (5 N) ekleyin. Bu işlemden sonra çözeltinin rengi açık mavi olacaktır.

8. Çözeltiyi oda sıcaklığına kadar soğutun ve 25 ml 20% lik potasyum iyodür çözeltisi ekleyin.

9. Çözeltinin kahverengi rengi sarıya dönmeye başlayıncaya kadar 0,1 N sodyum tiyosülfat çözeltisi ile titre edin.

10. %1 lik nişasta çözeltisinden (indikatör) 2 ml ilave edin ve mavi renk gözden kaybolup bir dakika boyunca geri dönmeyene kadar titrasyona devam edin.

11. Bakır içeriğini aşağıdaki gibi hesaplayabilirsiniz:

... (gr/lt) Bakır = ... (ml) tiyosülfat x Tiyosülfatın normalitesi x 6,365


Not: Nişasta çözeltileri zamanla küflenir. Eğer çözelti çok uzun süre bekletilmiş ise yeni bir çözelti hazırlayın.


PİRİNÇ BANYOLARINDA HATA GİDERME TABLOSU


BELİRTİ MUHTEMEL SEBEBİ


Anotlar üzerinde beyaz bir film oluşuyor. Düşük serbest siyanür

ÇÖZÜM: Beyaz film çözünmeyen çinko siyanürdür. Düzeltmek için fazladan siyanür ekleyin.



Akım açıkken, çözünebilen anotlar Aşırı arsenik içeriği
üzerinde çelik grisi - siyah film.

ÇÖZÜM: Kaplama çözeltisine bir bakır levha daldırarak arsenik parlatıcı fazlasını giderin. Arsenik siyah olarak çökelecektir.
Anotlar siyaha çalan kahverengimsi renkte Aşırı kurşun içeriği
akım varken temizlemeyin; kaplama yanık

ÇÖZÜM: Banyoyu gece boyunca 0,3 6,4 0,5 A/dm2’de temizleyin. Düzgün işletiliyorsa, anotlar üzerinde devamlı olarak grimsi yeşil bir film bulunmalıdır. Parlaklaşırlarsa ortamda çok fazla serbest siyanür bulunuyor demektir.

Anotlar, yapışkanlığı zayıf olan Düşük serbest siyanür içeriği
koyu bir filmle kaplanmış.

ÇÖZÜM: Film muhtemelen bir bakır oksidi formundadır. Anot üzerinde bu tip bir film mevcutken de banyo kullanılabilir, ancak tortu üretip pürüzlülüğe yol açacağından tavsiye edilmez. Film oluşumu bitene kadar serbest siyanür miktarını yükseltin.


HATA GİDERME TABLOSU (devamı)
BELİRTİ MUHTEMEL SEBEBİ

Anotlar beyazlaşmış ve polarize Aşırı kalay mevcut.
olmuş. Pirinç kaplama yanık.

ÇÖZÜM: Kalay fazlasını gidermek için banyoyu 1,07 A/dm² de boşta çalıştırın veya kalsiyum stanat tuzu şeklinde çökelmesi için kalsiyum klorür ekleyin. Klorür iyonları oluşturmadığı için boşta temizleme metodu daha iyidir.

Pirinç kaplama pembe renkte. 1.Kaplamanın çinko
içeriği çok yüksek.
2. Kaplamanın bakır
içeriği çok yüksek.

ÇÖZÜM: Kaplamadaki yüksek çinko içeriğinin pembe bir renk oluşturması garip görünebilir ancak daha önce de belirtildiği gibi, ağır pirinç ile karşılaştırıldığında, bu bileşimde kaplamanın rengi oldukça farklıdır. Çinko, ağır bir alaşımla aynı miktarda ise, sarı renkte aşırı sönüklüğe sebep olsa bile, kristal yapı yüzünden pembe renk oluşabilir.
Kaplamada çok fazla çinko ya da bakır olup olmadığını basit bir testle şu şekilde tespit edebilirsiniz:

Ebatları ve ağırlığı bilinen bir numune alın ve kaplamada kullanılan akım yoğunluğunda 20 dakika kaplayın. Akımı mümkün olduğunca sabit tutarak, test parçasının üzerindeki akımı ve geçen zamanı dikkatlice not edin. Şimdi parçayı çıkarın, durulayın, kurutun ve tartın. Parça üzerinde kullanılan toplam akım ile dakika cinsinden kaplama süresini çarpın ve 60’a bölerek kullanılan amper-saati bulun. Şimdi de pirinç kaplamanın ağırlığını amper-saate bölün ve gram/amper-saat cinsinden elde edilecek kaplama ağırlığını bulun. Bu sonucu sonraki sayfadaki grafik ile karşılaştırın. Sadece yaklaşık bir sonuç vermekle birlikte, çözeltinin bileşimi (kompozisyonu) hakkında kabaca bir fikir edinmenize yardımcı olacaktır. Böylece bu noktadan sonra nasıl ilerleyeceğinizi öğrenmiş olacaksınız.

ÖRNEK 2: Test numunesinin ağırlığı 20,55 gramdır. 1 amperde 20 dakika kaplandıktan sonra 20,95 gram ölçülmüştür.

Amper-saat = 20 x 1/60 = 1/3

Kaplama Ağırlığı = 0,40 gram
Böylece gram/amper-saat = 0,4 / (1/3) = 1,2 gram bulunur. 1,2 noktasından dikey bir çizgi çizin. Bu çizginin eğimli çizgiler ile kesiştiği yer, (A-B) kaplamanın bileşimindeki bakır içerik aralığını verir (%55 ila %45). Buna göre çinko çok yüksektir.

Aşağıdaki tabloyu kullanarak kaplamanın bileşimini kolayca belirleyebilirsiniz. Sırası gelmişken, eğer kauçuk yapışıklığı için pirinç kaplama yapıyorsanız, %73,4 bakır içeren limon sarısı renkli kaplamanın en iyi yapışmayı sağladığını belirtelim.

HATA GİDERME TABLOSU (devamı)

Tablo 1

PİRİNÇ KAPLAMA
BİLEŞİM-RENK TABLOSU
BAKIR % si RENK
87,3 Bakır pembesi
81,5 Açık pembe
73,7 Limon sarısı
68,4 Limon sarısı
66,7 Saman sarısı
62,0 Saman sarısı
59,6 Altın rengi
43,4 Mat açık pembe
31,5 Gümüş beyazı


KAPLAMADAKİ BAKIR İÇERİĞİ ÇOK YÜKSEK İSE:

1. Banyonun her litresi için 5,28 cc amonyak ilave edin.
2. Banyo sıcaklığını 2 ila 4 derece düşürün.
3. pH’ı kostik soda ile yükseltin.
4. Akım yoğunluğunu biraz yükseltin.
5. Serbest siyanür içeriğini arttırın.


KAPLAMADAKİ ÇİNKO İÇERİĞİ ÇOK YÜKSEK İSE:

1. Akım yoğunluğunu bir şekilde azaltın.
2. pH’ı bikarbonat ile azaltın.
3. Banyo sıcaklığını yükseltin.
4. Banyoya bakır siyanür ilave edin.

Not: Çözeltideki Cu/Zn metal oranının 8/1’ den daha yüksek ya da 2/1’den daha düşük olmamasına dikkat edin.



Çözeltide çok fazla bakır Çinkonun bitmesi.
içeriği bulunmakta.


ÇÖZÜM: 80:20 anotları bir kısmını 70:30 anotlar ile değiştirin veya akım açık iken yardımcı olması için ilaveten birkaç çinko anot kullanın. Sırasıyla çözeltinin 1/3’ünü çıkarın ve yeniden dengeyi sağlayın.


HATA GİDERME TABLOSU (devamı)

BELİRTİ MUHTEMEL SEBEBİ


Çözeltide aşırı çinko var Bakırın bitmesi.

ÇÖZÜM: Pirinç anotların bir kısmını bakır anotlar ile değiştirin ya da serbest siyanür miktarını tekrar dengelemek için ekstra siyanür ile bakır siyanür ilave edin ya da çözeltinin 1/3’ünü çıkarın ve dengeyi sağlayın.


Kaplamanın beyazımsı oluyor Aşırı arsenik ya da
nikel içeriği.

ÇÖZÜM: Arseniği, daha önce açıklandığı gibi, 1,07 A/dm2 de, bakır ve nikel üzerine daldırmalı kaplama yapmak suretiyle çıkarın.


Anotlar kötü şekilde Yetersiz serbest
korozyona uğruyor siyanür içeriği.

ÇÖZÜM: Serbest siyanürü çoğaltın. Pirinç çözeltisinde sitrat ve tartarat tuzları(roşel tuzları gibi) kullanılırsa bu durum oluşabilir.


Anotlar polarize oluyor; Serbest siyanür
tank gerilimi yüksek yetersiz. Anotlardaki
akım yoğunluğu yüksek.
Sıcaklık çok düşük.

ÇÖZÜM: Yukarıdaki üç maddede yapılan kontrollere göre düzeltme yapın.


Banyo süt kıvamında pH çok düşük; bazik
çinko bileşikleri
mevcut.

ÇÖZÜM: pH’ı kostik ekleyerek yükseltin ve/veya daha fazla sodyum siyanür ilave edin.


Lekeli, çizgili kaplamalar Yağ veya başka organik
maddelerin varlığı.

ÇÖZÜM: Banyoyu aktif karbon ile filtre edin.


Düşük katot verimi Serbest siyanür çok
yüksek. Akım yoğunluğu
çok düşük. Sıcaklık
çok düşük.

ÇÖZÜM: Yukarıdaki maddelerde yapılan kontrollere göre gerekli düzeltmeleri yapın.

KÖTÜ PİRİNÇ KAPLAMALARIN SÖKÜLMESİ
ÇELİKTEN, DEMİRDEN SÖKMEK:

Ters akımda siyanürlü sökme banyosu kullanın, 89,9 gr/lt sodyum siyanür + 56,7 gram kostik soda temizleyin. Çelik bir katodun karşısında parçayı anot olarak kullanıp 6 volt uygulayın.

NİKEL LEVHADAN SÖKMEK:

Sökülecek malzemeyi aşağıdaki gibi hazırlanmış bir çözeltinin içine yerleştirin:
75 gram amonyum persülfat, 335 cc %28’ lik amonyak, 665 cc su. Pirinç sökülene kadar malzemeyi çözeltide tutun. Sökmeyi hızlandırmak için çözeltiyi ısıtın, kaynayıp buharlaşan amonyağı tamamlayın.


PİRİNÇ HAKKINDA ÖZEL NOTLAR

Soğuk haddelenmiş anotlar döküm anotlardan daha hızlı korozyona uğrayacaktır.

7,5 gr/lt kadar az bir miktar aluminyum tuzu eklemek (aluminyum sülfat) pirinç kaplamanın rengini iyileştirecektir.

Eğer çinko içeriğini yükseltmek için bir veya iki pirinç anodu çinko anotlarla değiştirirseniz, yalnızca akım açıkken kullanın, aksi takdirde çinko anotları banyoda bırakırsanız üzerine bakır kaplanacaktır.

pH’ı günlük olarak kontrol edin ve uzun vadede büyük miktarlarda siyanür ilavesi yapmaktansa kısa aralıklarla, azar azar siyanür ilavesi yapın.

Sıcaklıktaki ufak bir değişiklik bile kaplamanın bileşiminde büyük farklılığa yol açabileceğinden, banyoyu oda sıcaklığından daha yüksek sıcaklıklarda çalıştıracaksanız sıcaklığı sabit tutmak için bir ısı kontrol düzeneği kullanın. Kauçuk yapışkanı için tavsiye edilen kontrol hassasiyeti 0,6 °C olmalıdır. Isıtıcı olarak, bipolar etkileri önleyecek şekilde yerleştirilmiş demir bobin ya da paslanmaz çelik kullanın. Teflon, payreks ya da vycor ısıtma bobinlari kullanmak daha iyi sonuç verecektir.

Yüzeyişlemleri.com dan alıntır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder