METALLERİN RENKLENDİRİLMESİ
Bir kaplamacı olarak alışılmamış bir alana giriyorsunuz, sizden ticari ortamda ürünün satılabilmesini sağlayan alışılmamış ve güzel cilalar elde etmek için metalleri renklendirmeniz istenecek. Birkaç istisnayı saymazsak renkli cilaların hemen hepsi dekoratif amaçlıdır. Temeldeki metal için neredeyse hiç koruma sağlamazlar ve aşınma ve kimyasal bozunmadan kaynaklanan zararlardan etkilenmemeleri için berrak koruyucu bir lakla kaplanmaları gerekir. Bu tip cilalarda en belirleyici olan göz zevkidir.
Metaller birçok şekilde renklendirilebilir. Mekanik olarak bir boya ya da lak pigmentinin uygulanmasıyla, termal olarak ısı uygulanmasıyla, kimyasal olarak belli kimyasal maddelerin temel metalle tepkimeye sokulmasıyla, elektrokimyasal olarak temel metalin üzerinde ince bir tabaka oluşturmak için elektrik akımı ve kimyasal maddelerin kullanılmasıyla yapılır. Az miktarda pigmentin uygulanmasıyla diğer üç yöntemle önceden elde edilmiş bir rengin elde edildiği bazı durumları saymazsak mekanik yöntem ile hiç ilgilenmeyeceğiz.
Metal renklendirme çoğu zaman bir sanat olarak görülmüştür ve yapılan son analizlere göre bu doğrulanmıştır. Bir renk yaratmak için gereken formülün içeriğini ve bilimsel kontrolünü öğrenebilirsiniz, ama estetikliği sağlamak için çoğu bilgiyle alakalı olmayan kişisel deneyimlerinize, hislerinize ve kabiliyetinize başvurmanız gerekecektir. Bu sebeple önümüzdeki birkaç sayfada verilecek formülleri hazırlayıp, bunları ufak metal şeritler üzerinde denemek akıllıca olacaktır. Değişik şeyler deneyin ve nasıl sonuçlara varabildiğinize bakın, aşağıda anlatıldığı gibi bütün faktörlerin elde edilmesi mümkündür.
Metallerin renklendirmesi bir sanat olarak görülse de, bu konuda size temel prensipleri ve elde edilecek sonuçları anlamanızda çok yardımı olacak bazı temel gerçekler ya da eğer böyle adlandırmak isterseniz “kurallar” vardır. Şimdi size bu gerçekleri kısaca özetleyeceğim.
RENK OLUŞUMUNUN NEDENİ
Metalik veya metalik olmayan film ve kaplamalarda kullanılan renklerin oluşumu iki şeye bağlıdır. Bunlar SOĞURMA ve KARIŞMA’DIR.
Doğal (gün ışığı) veya yapay beyaz ışık çeşitli dalga uzunluklarındaki ışıkları (renk) içerir. Şüphesiz sık sık karşılaştığınız ya da bir yolla tecrübe ettiğiniz bir deneyde görüleceği gibi, aşağıdaki şekilde bir prizmadan geçirilen gün ışığı, kırılır veya kendisini oluşturan elementlere ayrılır; bu aşağıda verilen sıradaki, çeşitli renk şeritlerini içeren bir gökkuşağı oluşumuyla sonuçlanır: MENEKŞE RENGİ, ÇİVİT, MAVİ, YEŞİL, TURUNCU, KIRMIZI. Güneş ışığının yağmur damlalarından geçerek oluşturduğu böyle bir gökkuşağı teknik dilde “solar spektrum olarak adlandırılır.
Bir elektrik lambasından (tungsten flamanlı) çıkan ışık ta bir prizmadan geçirilerek kırıldığında bir spektrum verir, ama bu spektrum hiç menekşe rengi içermediği ve daha fazla sarı renk içerdiği için solar spektrumdan biraz farklıdır (renk şeritleri daha geniş veya daha dardır, ya da renklerin yoğunluğu daha çok ya da daha azdır.) Her türdeki ışık bu yöntemle kendini oluşturan elementlere ayrılabilir.
Beyaz ışık gerçekte üç ANA RENGİN birleşiminden oluşur: KIRMIZI YEŞİL ve MAVİ. Bu üç ana rengi değişik oranlarda karıştırarak “gökkuşağı”ndaki herhangi bir renk elde edilebilir. Bu tip karıştırmaya toplamsal karıştırma denir. Ama renk bilimi üç ana rengi karıştırmaktan daha karmaşıktır.
Mürekkep ve boyaları karıştırarak renk elde etmek için kullanılan bir başka işlem de çıkarımlı (sübtraktif) karıştırma olarak adlandırılır. Bu işlemde bir boya karışımı üzerine gelen ışığın bir kısmını soğurup diğer dalga boylarını yansıtır. Örneğin sarı bir duvar, üzerine gelen beyaz ışıktaki mavi rengi soğurur, daha sonra birleşip göze sarı olarak ulaşacak yeşil ve kırmızıyı yansıtır. Bunları göz önünde bulundurarak bir bakır parçasının neden kırmızımsı bir renkte olduğunu görelim.
BAKIR NEDEN KIRMIZIMSI BİR RENKTE GÖRÜNÜR?
Aşağıda görüldüğü gibi, üç temel rengi içeren (kırmızı yeşil mavi) beyaz bir ışık huzmesi bakır kaplama yüzeyine çarpmaktadır (Şekil 4). Bakır, kimyasal ve fiziksel doğasından dolayı mavi ve yeşil ışık dalgalarının çoğunu soğurur (aslında yüzey mavi ve yeşil ışık dalgalarının enerjisini soğurur). Göze yansıtılan beyaz ışık mavi ve yeşil renklerinden yoksundur. Bu yüzden bakır kırmızımsı bir renkte algılanır.
Benzer şekilde, mavi bir camın arkasından baktığınızda her şey mavi gözükür, çünkü mavi cam yeşil ve kırmızı ışığı soğurur. BU RENGİN SOĞURULMA PRENSİBİDİR.
Başka bir deyişle bir nesneyi SOĞURMAYLA renklendirme kabaca FİLTRELEMEYE denktir; çeşitli renkleri içeren bir karışım nesnenin yüzeyi tarafından filtrelenir, geriye kalan renk içeriği yeni bir renk içeriği şeridi ve RENK oluşturur. 5. dersten görüleceği gibi renk ölçüm analizleri, atomların moleküler ve iyonik bileşimlerinin belirli dalga boylarındaki
ışıkları daha fazla soğurduğu ve bu özelliğin ortamdaki atomik bileşiklerin türünü belirlemede kullanılabileceği gerçeğine dayanır.
KARIŞMA ile RENKLENDİRME prensibinin doğası biraz daha farklıdır. Kısmen farklı frekanslarda titreşerek ses yayan iki çatalın birbirine çarptırıldığı deneyi bekli de duymuşsunuzdur. Her iki notayı da belli oranda duyarsınız, fakat belirgin olarak duyduğunuz nota ikisinden de tamamen farklıdır. Oluşan bu yeni notanın sebebi, bazı titreşimlerin birbirini nötralize etmeye ya da etkisini azaltmaya, bazılarının ise birbirinin etkisini arttırmaya eğilimli olduğu için tamamen farklı frekanslarda titreşimlerin ve bunun sonucunda tamamen farklı ses efektlerinin meydana gelmesinden kaynaklanan, DARBE FREKANSIDIR.
Ses dalgalarının “farklı derecelerde” olduğu durumda ses dalgaları arasında “faz farkı” vardır deriz, işte bu noktada darbe ortaya çıkar. Işık şeffaf bir ortamdan geçerken belli bir oranda yavaşlar (kırılma), ve farklı dalga boylarındaki ışıklar farklı oranlarda yavaşlar. Bu sebeple yüzeyin en üstünden göze yansıyan ışık ile yüzeyin en altından göze yansıyan ışık arasında hafif bir faz farkı olacaktır. Bu olay bir darbe veya karışma rengi meydana getirir.
Işık dalga veya titreşimler içeren bir radyasyon enerjisidir. Bu şekilde sarı ışık farklı bir titreşim frekansı mavi ışık farklı bir titreşim frekansındadır vb. Eğer bu farklı frekanstaki titreşimlerin birbiriyle etkileşimi sağlanabilirse, tamamen farklı bir frekansta olan ve tamamen farklı bir renk oluşumuna sebep olan bir darbe titreşimi elde edilebilir. Çok ince tabakaların kullanıldığı bazı durumlarda bu mümkündür (Bkz. Şekil 5). Çok ince bir tabakaya beyaz ışık çarptığında, ışığın bir kısmı yüzeyden göze geri yansıtılır, bir kısmı ise yüzeye nüfuz edip (kırılıp) alt tabakadan geri yansıtılır. Alt yüzeyden geri yansıyan ışık az miktarda yavaşlatıldığı için farklı bir titreşim frekansına sahip olacaktır( farklı frekanslar farklı oranlarda yavaşlatılır), ve bu ışığın dalgaları yüzeyden yansıyan ışığın dalgalarıyla birleşerek tamamen farklı frekansta bir darbe dalgası oluşturacaktır. Frekans ince tabakanın kalınlığına bağlıdır. Tabakanın kalınlığı kritik bir büyüklüktür. Eğer tabaka çok kalın ise (yüzeyin rengi diğerlerine göre daha fazla soğurulan frekanslara bağlı olacaktır) soğurmadan kaynaklanan rengi görürüz. Eğer tabaka yeterince inceyse (sadece birkaç dalga boyu kalınlığında) tabaka kalınlığına göre değişiklik gösteren bir karışma rengi görürüz. Bu darbe frekansı farklı bir ışık rengi oluşumunu sağlar ve görülen renk bu renktir.
Bir örnek verecek olursak, patentli bir işlem olan “ELEKTRO-RENKLENDİRME” de renklendirilecek yüzeyin üzerine bir bakır laktat çözeltisinden ince bir bakır tabaka kaplanır. Uygulama zamana ve akım yoğunluğuna bağlı olarak (İNCE BAKIR TABAKANIN KALINLIĞI) sarı, kırmızı derin yeşil ve mavi arasında değişik renkler elde edilebilir.
Karışma ile RENKLENDİRME prensibiyle doğada bulunan birçok güzel renk (tropikal kuşların kanatlarındaki renkler gibi)elde edilebilir.
Metal renklendirmede optikle daha fazla alakası olan birkaç prensip vardır. Bunlar: kontrast, yoğunluk ve dokudur.
KONTRAST: Sarı bir altını bakırın yanına koyduğumuzda, altını gümüşün yanında koyduğumuzda algılayacağımız sarıdan çok daha soluk bir sarı algılarız. Altın iki durumda da tamamen aynı renge sahip olmasına rağmen her iki metalin yanına konulduğunda farklı şekilde “görünür”. Bu, çok genel bir fenomendir ve optik sinirlerin daha şiddetli olan renkten daha fazla etkilendiği ve soluk renge nispeten daha zayıf bir tepki gösterdiği gerçeğine dayanır.
YOĞUNLUK: Bu, daha önce bir oda boyamış ya da hazırlamışsanız tecrübe etmiş olmanız gereken bir efekttir. Siz ve karınız bir parça boya örneğine bakıp, bu boyanın oturma odası ya da alt kattaki tuvalette ne kadar güzel görüneceğini düşünürsünüz. Bu rengi alıp denedikten sonra görürsünüz ki önceden güzel ve dinlendirici görünen renk odanızda bir kâbus rengine dönüşmüştür. Bunun sebebi rengin birçok kez yansıtılarak yüksek oranda yoğunlaşmasıdır.
Odadaki bir yüzeye çarpan ışık yansıtılarak başka bir yüzeye yönelir, buradan da diğer bir yüzeyden yansıyan ışıkla güçlenip tekrar yansır, bu işlem ışığın sizin şaşkın gözlerinize gelmesine kadar devam eder. Sonuç olarak ufak bir deneme panelindeki renk ticari bir nesnenin üzerinde o kadar da güzel gözükmeyebilir!
DOKU: Dokunun da metal renkleri üzerinde bir etkisi vardır. Parlatılmış bir nesneyle tamamen aynı renkte cilalanmış bir mat nesne, parlatılmış nesneden daima daha koyu gözükecektir. Bunun sebebi yüzeye tutulan ve her zamanki gibi yansıyarak göze ulaşması gereken ışığın yüzeyin kabalığından dolayı dağılmasıdır.
Metallerin kimyasal renklendirilmesi kimyasal tepkimelere dayanır. Bu tepkimeler büyük oranda yüzey tepkimeleridir. Bu sebeple en iyi sonuçların alınması, gereken tepkimenin kontrolüne ve renklendirilecek yüzeyin durumuna bağlıdır. Bu sebeple kullanılacak formüllere geçmeden önce aşağıdaki kuralların üzerinde biraz durmak gerekir!
(1) RENKLENDİRİLECEK MALZEME TAMAMEN TEMİZ OLMALIDIR.
Kimyasal renklendirme yüzey tepkimeleriyle yapılır. Gres tabakaları, kir veya oksit bu yüzeylerde gerekli tepkimenin oluşmasını önler ve bunun sonucunda renklendirme homojen olmaz.
(2) KİMYASAL RENKLENDİRME MADDELERİNİN KONSANTRASYONUNU ARTTIRMAK AYNI SÜREDE DAHA KOYU RENKLER OLUŞMASINA YOL AÇAR
Kimyasal bir tepkime, tepkimeye girecek maddelerin miktarı arttırılırsa, istenilen yönde daha yoğun bir şekilde gerçekleşir.
(3) RENKLENDİRME ÇÖZELTİSİNİN SICAKLIĞINI ARTTIRMAK SÜREDE DAHA KOYU RENKLER OLUŞMASINA YOL AÇAR
Genelde bir kimyasal tepkimenin hızı her on derecelik artışta ikiye katlanır (Santigrat).
(4) BANYODAKİ RENKLENDİRME İŞLEMİNİN ZAMANINI ARTTIRMAK AYNI RENGİN DAHA KOYU TONLARININ OLUŞMASINI SAĞLAR
Kimyasal bir tepkimede, zaman değişkeni önem taşır. Tepkimeye giren bir maddenin (Bu durumda malzemenin) tepkime bölgesinden çıkarıldığı andan itibaren başka bir tepkime meydana gelmez.
Metaller için renklendirme reçeteleri verirken, ilkin en sık renklendirilen metallerinkini vereceğiz.
PİRİNCİN RENKLENDİRİLMESİ
Pirincin renklendirilmesi, madeni eşya üretiminden aydınlatma malzemeleri ve yeni ürünlere kadar geniş bir alanı kapsar. Malzeme tamamıyla pirinç ya da kaplanmış pirinç tabakası olabilir.
SÜLFÜR RENKLERİ (SARILAR, KAHVERENGİLER, MAVİLER)
Pirinçteki bakır fazla sülfür içeren bileşiklerle kolayca reaksiyona girerek, pirincin yüzeyinde bakır sülfür filmi oluşmasına neden olur ve renkli bir sonlandırma sağlar.
A ÇÖZELTİSİ Sıvı Sülfür ................. 28,4 ml
Su .......................... 3,79 lt
Sıcaklık: 24°C - 29,5°C
B ÇÖZELTİSİ Bakır Sülfat ................ 28,4 gram
Sülfürik Asit ............... 2,84 gram
Su .......................... 3,79 lt
Sıcaklık: 24°C - 29,5°C
Cilalanacak malzeme, elektrikli temizlenmiş, durulanıp %5 lik hidroklorik aside daldırılıp tekrar durulanmış olmalıdır. 00 sünger taşı kullanarak, yumuşak kıvrılmış ispitli metal telli tekerlek (pirinç) ile yüzeyi tel fırçalayın daha sonra malzemeyi iyice durulayıp 5-10 dakikalığına A çözeltisine batırın, temiz suda durulayıp B çözeltisine 5-10 dakikalığına batırın ve durulayın. İstenilen renk elde edilene kadar A ve B çözeltilerine daldırma işlemlerine devam edin, daha sonra ıslak fırça ve sodyum bikarbonat kullanarak tel fırçalayın. İki ton etkisi için malzeme uygun bir bileşik ya da sünger taşı ve tel tekerlek ile perdahlayın. Durulayıp kuruttuktan sonra berrak bir lak kullanarak vernikleyin.
MEŞE RENGİ BRONZ
A ÇÖZELTİSİ Antimon sülfür............... 56,70 gram
Sodyum hidroksit ............113,40 gram
Su .......................... 3,79 lt
Sıcaklık: 71°C.
B ÇÖZELTİSİ Hidroklorik Asit ............ 0,473 lt
Su .......................... 3,79 lt
YÖNTEM: Malzemeyi önceden açıklandığı şekilde temizleyin. İstenilen renk tonu elde edilene kadar aralarda durulayarak sırayla A ve B çözeltilerine batırın (DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE DURULAMA YAPILMAZSA ORTAYA ÇÜRÜK KOKULU VE ZEHİRLİ HİDROJEN SÜLFÜR GAZI ÇIKAR — GÜVENLİĞİNİZ İÇİN HAVALANDIRMA KULLANIN!) Parlak noktaları ıslak tel fırça ve sodyum bikarbonat ile düzeltin.
SICAK SÜLFÜR KAHVERENGİ
Potasyum sülfür ............. 14,17 gram
Baryum sülfür ............... 28,4 gram
Amonyak ..................... 28,4 ml
Sıcaklık: 93°C.
YÖNTEM: Temizlenmiş malzemeyi çözeltiye daldırın, durulayın ve ıslakken tel fırçalayın; daha yoğun bir renk elde etmek için işlemi tekrarlayın. Durulayıp kuruladıktan sonra laklayın.
ZENGİN BRONZ
A Bakır klorür ................ 113,40 gram
Demir klorür ................ 28,35 gram
Su .......................... 3,79 l
Sıcaklık- Oda
B Potasyum sülfür ............. 14,17 gram
Su .......................... 3,79 lt
YÖNTEM: Malzemeyi A çözeltisine batırın, daha sonra durulamadan B çözeltisine batırın. İstenilen renk tonu sağlanana kadar işlemi tekrarlayın.
PİRİNÇ ÜSTÜNE KOYU GRİ
(Elektro kaplanmış pirinç kullanın)
Antimon sülfür (siyah) ....... 28,4 gr
Sodyum siyanür ............... 28,4-170,1 gr
Su ........................... 3,79 lt
Sıcaklık: 82°C.
UYARI: HAVALANDIRMA KULLANIN!
Cila düşük sodyum siyanür derişimlerinde daha yumuşak yüksek sodyum siyanür derişimlerinde daha sert olur.
YÖNTEM: Temizlenmiş malzemeyi çözeltiye daldırın, çıkarıp durulayın ve yumuşak fırça ve sodyum karbonat ile fırçalayın. Daha koyu bir ton elde etmek için daldırma ve durulama işlemini tekrarlayın.
DİĞER KİMYASAL RENKLER
ALTIN SARISI
Bakır asetat ..................... 99 gr
Su ............................... 3,79 lt
Sıcaklık: 71°C.
Temizlenmiş malzemeyi çözeltiye daldırın, yumuşak bir fırça ile fırçalayın ve istenilen renk elde edilene kadar işlemi tekrarlayın. İyice durulayıp kuruladıktan sonra mumlayın veya laklayın.
PİRİNÇ ÜSTÜNE SİYAH
A Bakır karbonat ...................226,80 gram
Amonyak (65,5 °C, %26 lık)........ 0,47 lt
Sodyum karbonat ..................113,40 gram
Glim ............................. 1 cc
Su ............................... 3,79 lt
B Kostik soda ......................226,8 gr
Su ............................... 3,79 lt
YÖNTEM: Temizlenmiş malzemeyi istenen siyah renk elde edilene kadar A çözeltisine daldırın. Durulayıp birkaç saniyeliğine B çözeltisine daldırdıktan sonra iyice durulayın. Kuruladıktan sonra cilanın muhafazası için laklayın ya da mumlayın.
ÇELİK YEŞİLİ
Arsenik oksit .....................226,80 gram
Sodyum hidroksit ..................283,50 gram
Sodyum sülfat .....................141,75 gram
Su ................................ 3,79 lt
Sıcaklık: 60°C.
UYARI: Çözeltiyle çalışırken havalandırma kullanın! Çözelti için demir bir tank kullanın.
YÖNTEM: Yeşil renk elde edene kadar temizlenmiş malzemeyi çözeltiye batırın. Islak tel fırça ve sodyum karbonat ile canlandırın. İstenirse bu cila malzemeyi aşağıdaki çözeltiye daldırmak suretiyle KOYU MAVİ ye çevrilebilir.
Amonyum sülfür .................. 56,8 ml
Su .............................. 3,79 lt
İyice durulayın, ıslak veya kuru tel fırçalamadan sonra temizleyin, durulayıp kurulayın ve laklayın ya da mumlayın.
SİYAH
Sodyum hidroksit ................. 71 gram
Potasyum persülfat ............... 85 gram
Su ............................... 3,79 lt
Sıcaklık: 100°C.
YÖNTEM: Uygun bir siyah elde edene kadar tutmak için bakır tel kullanarak malzemeyi kaynayan çözeltiye daldırın. Çıkarın, durulayıp kuruladıktan sonra laklayın.
PATİNA (KÜF RENGİ, YEŞİL) PERDAHLAMA
Not: VERDE cilası olarak da bilinirler.
Bakır asetat ...................... 141,75 gram
Sodyum sülfat ................... 283,50 gram
Bakır klorür. ................... 85,05 gram
Asetik asit ..................... 28,4 ml
Su .............................. 3,79 lt
Oda Sıcaklığı
YÖNTEM: Malzemeyi bu çözeltiye daldırın veya bu çözeltiyle birlikte fırçalayın, daha sonra oda sıcaklığında veya nemli bir fırında 43,3°C’ de kurumaya bırakın. Güzel bir yeşil elde edilene kadar işlemi tekrarlayın. Yeşil renk yeterli derecede sağlandıktan sonra malzemeyi 3,79 litre suya 283,5 gramlık sodyum bikarbonat çözeltisine batırmak suretiyle renk ayarı yapın. Sıcakken daldırın. Gerektiği gibi göze çarpan kısımları ıslak tel fırça ile canlandırın. Daha sonra efekt için içine amber pigmenti eklenmiş ve az miktar terebentinde çözülmüş balmumu ile kaplayın. Artan mumu sıyırın ve peynir kumaşı (tülbent) ile parlatın.
PİRİNÇ ÜSTÜNE RENKLENDİRME
Sodyum tiyosülfat ............... 240 gram
Kurşun asetat ................... 25 gram
Sitrik asit ..................... 25 gram
Su .............................. 1 litre
Sıcaklık: 21°C.
Temizlenmiş pirinci hafif karıştırma ile bu çözeltiye daldırın. Aşağıda belirtilen ortalama zaman çizelgesine göre sırasıyla şu renkler elde edilir:
RENK -- ALTIN KIRMIZI KOYU MAVİ GRİ-YEŞİL KIRMIZI-YEŞİL
SÜRE -- 2 dak. 4 5 12 24
Kaplama gittikçe kalınlaşır.
İstenilen renk elde edildiğinde malzemeyi çıkarın, iyice durulayın ve temiz, iyi bir lakla vernikleyin. Eğer malzeme önceden iyi cilalanmışsa elde edilen renkler daha güzel görünecektir.
Daha koyu renkler için diğer bir varyasyon:
Sodyum tiyosülfat ............... 240 gram
Kurşun asetat ................... 25 gram
Asetaldehit ..................... 2 cc
Oda sıcaklığı
RENK -- ALTIN KIZIL KAHVERENGİ MOR KOYU MAVİ
SÜRE -- 15dak. 20 25 30
BAKIR METAL VE BAKIR ALAŞIMLARI ÜZERİNDE DE BENZER SONUÇLAR ELDE ETMEK MÜMKÜNDÜR.
BAKIRIN RENKLENDİRİLMESİ
Pirinç için şimdiye dek açıklanan cilaların çoğu bakır ve bronz gibi diğer bakır alaşımları için kullanılabilir. Renklendirilecek metal farklı olduğu için tabi ki bazı renkler farklılık gösterecektir. Bunun sayesinde hayal gücünüzü kullanarak çeşitli efektler yaratmak mümkündür, pirinç kaplama ile bakırların bazı kısımları ve bakır kaplama ile pirincin bazı kısımları renk elde etmek için tepkiyebilir. Bakır ve bakır alaşımları çeşitli güzellikteki karışma renkleriyle ya da kaynak notlarında verilen patentli Elektrikli renklendirme işlemiyle de renklendirilebilir.
BAKIR VE ALAŞIMLARI ÜZERİNE PETROL YEŞİLİ
Bakır klorür .................... 226,80 gram
Demir klorür..................... 141,75 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82°C
YÖNTEM: İstenilen renk elde edilene kadar tel fırçalanmış malzemeyi çözeltiye daldırın ve bikarbonat ile tekrar tel fırçalayıp tekrar daldırın. İyice duruladıktan sonra kurulayıp mumlayın.
GÜMÜŞÜN RENKLENDİRİLMESİ
Aşağıda verilen çözelti içinde tepkimeye sokmak suretiyle “Oksitleme Cilası” işlemi gümüşe kolayca uygulanabilir.
Potasyum sülfür ................. 7,1 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 65,5 °C
YÖNTEM: Gümüşü tamamen kararana kadar çözeltiye daldırın. (NOT: Zayıf sonuçlar vereceğinden dolayı parlak banyoda kaplanmış gümüş kullanmayın). Sünger taşı ve su kullanarak nikel gümüş malzeme üzerini tel tekerlek ile canlandırın
Aşağıdaki çözelti kullanılarak SARIMSI KAHVERENGİ bir renk elde edilebilir.
Baryum sülfür ................... 2,835 gram
Su .............................. 3,79 lt
Oda sıcaklığı
Bu banyonun sıcaklığı arttırılırsa mavi siyah oksitleme cilası elde edilir.
ALTININ RENKLENDİRİLMESİ
Altının renklendirilmesi 10. derste açıklanmış olan alaşım bileşenleriyle çeşitlendirilebilir.
DEMİR VE ÇELİĞİN RENKLENDİRİLMESİ
Demir ve çelik yaygın olarak sıcak ortamda kimyasal tepkimelere sokularak renklendirilir. Bu tepkimelerde yüzeye rengini veren ince oksit tabakaları oluşur. Bu haldeki renklere ait bir çizelge aşağıda verilmiştir:
Soluk Sarı ...................... 220°C
Mor ............................. 277
Kahverengimsi Sarı .............. 255
Açık Mavi ....................... 288
Koyu Mavi ....................... 299
Gri siyah ....................... 316
Bunlar yaklaşık aralıklardır. Görülecektir ki daha düşük sıcaklıklarda elde edilen renkler fazla kararlı değildirler ve yavaş yavaş gri siyaha dönüşürler.
DEMİR ÜZERİNE MENEVİŞ MAVİSİ
İyice temizlenip ayıklandıktan sonra durulanıp kurulanmış olan demir nesneleri, yavaşça dönen demir veya çelikten yapılmış içinde normal temiz kum bulunan bir dolap ya da fıçıya koyun. İçeriğin sıcaklığını asla 315°C -343°C yi aşmayacak şekilde kontrol edin. 343°C nin üstünde malzeme siyah renk alır. Doğru sıcaklıkta güzel bir tunç mavi elde edilecektir. Hızlı sonuç almak için dolaptaki işlemden önce malzemeyi %10 luk hidroklorik asit çözeltisine daldırın veya birkaç saniyeliğine nikel banyosuna parlatın.
TUNÇ MAVİSİ
Demir klorür .................... 907 gram
Antimon triklorür ............... 21,25 gram
Gallik asit ..................... 21,25 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82,22°C
YÖNTEM: Malzemeyi temizleyip duruladıktan sonra çözeltiye batırın, çıkarıp ıslak tel fırçalayın. İstenilen ton elde edilene kadar işlemi tekrarlayın. Durulayıp kuruladıktan sonra yağlayın ya da mumlayın.
SİYAH
Demir veya Çelik nesnelerin üstünde parlak ve düz bir siyah renk elde etmek için birçok patentli işlem vardır. Bunlar genellikle demiri siyah okside dönüştüren, çok güçlü kostik soda çözeltilerinin oksitleyici maddeler ile bileşenlerini içerirler. Patentleri olduğu için hiçbir formül verilmeyecektir. Kaynak referanslarda listelenmiş ürün sağlayıcılardan prosesi sağlayabilirsiniz.
KADMİYUMUN RENKLENDİRİLMESİ
Kadmiyuma birçok ilgi çeken yeni cila eklenebilir.
BEYAZ MADEN ETKİSİ
Bakır sülfat .................... 42,5 gram
Potasyum klorat ................. 71 gram
Sülfürik asit ................... 14 gram
Soyum klorür .................... 85 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82,22 °C
YÖNTEM: Malzemeyi temizledikten sonra 2-10 saniyeliğine banyoya daldırın. Göze çarpan kısımları tel fırça ve sünger taşı ile fırçalayın, durulayıp kurulayın ve laklayın.
NOT: Kadmiyum ile çalışırken malzemeyi daima renklendirme banyosu içinde güçlü bir şekilde karıştırın.
ANTİKA ETKİSİ
Demir klorür .................... 42,5 gram
Bakır sülfat .................... 14 gram
Hidroklorik asit ................ 284 ml
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82°C.
YÖNTEM: Malzemeyi bu sıcak çözeltiye daldırın ve durulamadan kurumaya bırakın. İstenilen ton elde edilene kadar işlemi tekrarlayın. Tel fırçalayın ve göze çarpan kısımları canlandırın. Durulayıp kuruladıktan sonra laklayın.
KAHVERENGİ TONLARI
Bakır nitrat .................... 113,4 gram
Potasyum permanganat ............ 283,5 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 71°C
Renk malzemenin banyoda kalma süresine bağlı olarak sarımsı kahverengi ile az miktarda yeşile kaçan kırmızımsı kahverengi arasında değişiklik gösterir. Bakır nitrat yerine kadmiyum nitrat kullanılırsa daha kırmızımsı tonlar elde edilir.
ÇİNKONUN RENKLENDİRİLMESİ
KOYU MAVİ GÖLGELER
Nikel amonyum sülfat ............ 170 gram
Amonyum klorat .................. 170 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82°C
Bu banyo karışma renkler üreterek kurşun asetat, tiyosülfat banyosu gibi çalışır. Renk hızlı bir şekilde koyu maviye döner.
SİYAH ETKİSİ
1. Kadmiyum başlığı altında verilen potasyum klorat banyosunda bakır sülfat kullanın.
2. Amonyum molibdat ................ 56,7 gram
Amonyum klorür .................. 113,4 gram
Borik asit ...................... 85 gram
Potasyum nitrat ................. 28,4 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 82°C.
Çinko üzerine koyu bir mavi elde etmek için genellikle birkaç saniyelik bir daldırma yeterlidir.
3. Patentli bir banyo olan Moly Black diye bilinen banyoyla çinkoya siyah renk verilebilir. Tedarikçi listesine bakın.
4. “Siyah nikel” kullanılarak hoş şekilde karartılabilir. Reçete için siyah nikel başlığına bakınız.
İstendiği takdirde çinkoyu önce bakırla kaplayarak diğer renkler elde edilebilir. İnce kaplamalar çinko tarafından soğurulursa renk kaybolur, bu sebeple ağır bir bakır kaplama kullanın.
ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARININ RENKLENDİRİLMESİ
DEMİR YEŞİLİ
Potasyum sülfür ................. 99,2 gram
Vanadyum sülfat ................. 56,7 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 93,33°C.
Daldırma işleminden sonra alüminyumu, göze çarpan kısımları düzeltmek için ince çelik yünü ile ovalayın. Laklayın veya Brezilya balmumu ile cilalayın.
MAVİ TONLARI
Demir klorür .................... 28,4 gram
Potasyum demir siyanür........... 28,4 gram
Su .............................. 3,79 lt
Sıcaklık: 93°C.
Renk, oluşan ferrik (demir) ferrosiyanürün bir kısmının yüzeydeki ince aluminyum oksit tabakası tarafından absorbsiyonu ile oluşur.
SİYAH
Kobalt klorür ................... 113,40 gram
Etil Alkol ...................... 0,95 litre
Oda sıcaklığı
Malzemeyi çözeltiye daldırın veya çözelti ile ıslayın, daha sonra yakarak alkolü ayırın. İstenilen ton elde edilene kadar tekrarlayın.
Alternatif olarak, Amonyumun ilk eklenmesinde oluşan çökeltiyi tekrar tamamen çözmek için kobalt oksidi (113,40 gram) gerekli miktarda amonyum içerisinde çözün, ve 3,79 lt.ye (1 galon) tamamlayın. 82°C sıcaklıkta kullanın. Alüminyumu daldırdıktan sonra durulayın. Tel fırçalayın ve istenilen renk elde edilene kadar tekrarlayın.
Moly Black çözeltisi ve molibden çözeltisi siyah nikelde olacağı gibi alüminyum üzerine siyah elde etmede de iyi sonuçlar verecektir.
SAHTE BRONZ
Potasyum permanganat ............ 99,2 gram
Bakır sülfat .................... 14,2 gram
Su .............................. 3,79 litre
Sıcaklık: 82°C.
İstenen ton elde edilene kadar malzemeyi çözeltiye daldırın.Durulayın, kurutun ve mumlayın.
SİYAH NİKEL
Bu siyah kaplamalar sağlayan bir nikel banyosudur. Bakır, çinko, kadmiyum, pirinç ve bronza uygulanabilir. Özellikle çinko ve kadmiyuma siyah renk verilmesinde kullanılır.
Nikel sülfat (Heptahidrat) ...... 283,50 gram
Nikel amonyum sülfat ............ 170 gram
Çinko sülfat kristalleri ........ 142 gram
Sodyum tiyosiyanat .............. 56,7 gram
Su .............................. 3,79 lt
ÇALIŞMA KOŞULLARI:
Sıcaklık: 24°C ila 32°C
pH: 5,7 ila 6,1 elektrometrik
Akım Yoğunluğu: 0,05 ila 0,37 A/dm2
Kaplama Süresi: 30 ila 50 dakika
ANOTLAR: Karbon
TANK: Kauçuk astarlı, polipropilen ya da polietilen tanklar kullanın.
KONTROL FAKTÖRLERİ: Önemli kontrol faktörleri aynı seviyede tutulan sabit sıcaklık ve pH’tır.
KARIŞTIRMA: Yüksek akım yoğunlukları kullanılmadığı sürece karıştırma gerekli değildir. Eğer karıştırmadan yararlanırsanız, kaplamada çukurlaşmaya neden olacağı için havanın emilmesinden sakının.
pH: Çözünmeyen anotlarla nikel kaplanırken pH düşecektir bu yüzden pH, nikel karbonatla ya da amonyakla günlük olarak ayarlanmalıdır.
BAZI NOTLAR: çok düşük sıcaklıkta çalışma yapmak pürüzlü kaplamaya neden olacaktır. Verilen akımın çok yüksek sıcaklığı ise gri ya da tozlu bir kaplamayla sonuç verir. Eğer pH çok düşükse, kaplama çok renkli açık ya da çok yumuşak olabilir. Çok yüksek bir akım yoğunluğu uygulandığında yanık kaplama elde edilebilir. Değerleri her zaman verilenlerin %10’unun içinde tutun. Çinkoyu ve tiyosiyanatı gerektiği gibi ikmal edin. Bu ikisinin eksikliği kaplamanın gri renge dönüşmesine neden olur. Doğru miktarda verildiğinde kaplamaya siyah rengi veren akım yoğunluğu oldukça sınırlı olacaktır bu yüzden akımın iyi bir şekilde kontrol edilmesine dikkat edilmelidir. Siyah nikelle kaplandıktan sonra, kaplama iyi bir şekilde durulanmalı, kurutulmalı ve cilalanmalı ya da mumlanmalıdır. Eğer kaplama süresini kısaltmak istiyorsanız, banyonun sıcaklığını 51°C’ye yükseltebilirsiniz, ama işin üzerine doğru siyah rengi vermek için gerekli akımı(0,54–2,15 A/dm2’ye) bulmak için denemeler yapmanız gerekecektir. İstenirse, küçük uygulamalar için çözelti dolap içinde kullanılabilir ama temas eden kısımlar her işlemden sonra aynı şekilde kuvvetli hidroklorik aside batırılarak iyice temizlenmelidir.
SİYAH KROM#
Siyah krom öncelikli olarak, orduda ve optik donanımlarda yansıtıcı olmayan kaplamalar yapmak için kullanılır. Ayrıca, sıradan nikel kaplamaları aşınmaya karşı dirençli hale getirmek amaçlı kullanımı da bulunmaktadır. Bazen, bazı özel durumlarda, ebada bağlı olan ve daha sonra üzerine siyah krom parlak kaplama yapılan sert krom kaplanmış parçayı cilalamak için de kullanılır. Çoğu tescilli siyah krom kaplama çözeltisi, yirmi beş yıldan daha uzun süre önceki literatürde bahsedilen asetik asit içeren kromik asit çözeltilere dayanır. Çözelti aşağıdaki birleşime sahiptir:
SİYAH KROM BANYOSU(1)
Kromik asit .......................... 269,6 gr/lt
Asetik asit .......................... 217,2 gr/lt
Baryum asetat......................... 7,5 gr/lt
Su.................................... 3,79 lt
Çalışma sıcaklığı..................... 35°C-43,3°C
Akım Yoğunluğu........................ 4,3-9,7 A/dm2
Bu reçeteyle ilgili dikkate değer şey, sülfat iyonlarının mevcudiyetinin tabu olmasıdır. Neden? Baryum sülfat aslında suda çözünemez. Sülfat iyonları, baryum sülfatın çözeltinin dışında çökelmesine neden olacaktır.
Birkaç avantajı olduğu iddia edilen bir başka siyah krom reçetesi de aşağıda verilmiştir:
GRAHAM’IN SİYAH KROMU* (2)
Kromik asit...........................247 gr/lt
Fluosilisik asit...................... 0,247 gr/lt
Çalışma sıcaklığı..................... 26,7°C-35°C
Akım Yoğunluğu........................ 16-48 A/dm2
Tescilli siyah krom çözeltilerinin genellikle iyi iş çıkaracağını ve bunları kontrol etmenin daha kolay olduğunu göreceksiniz. Bu kadar yeter.
Temel metal yüzeyi oksitlenmemiş olduğundan dolayı, siyah nikel ve siyah krom doğru renklendirme yöntemleri değillerdir. Ancak, renkli cila üretirler ve bu yüzden burada bahsedilmektedirler. Ayrıca, alüminyum ve magnezyumu oksitleyerek ve daha sonra bu şekilde üretilen gözenekli oksidi boyayarak tam gök kuşağı renkleri üretilebilir. Bu yöntemler 15. derste anotlama başlığı altında ele alınacaktır. Şimdi boya ve lak filmlerine geçmeliyiz.
# Bu kaplamalar ortalama %70-75 krom ve % 30-25 oksit içerir.
Gümüşü mavi sarı yeşil gibi renklerdirme imkanı var mı? Saygılar
YanıtlaSil